Ürünümüze ilk gelen kullanıcıyla tanışma, ürünümüzü tanıtma sürecine onboarding süreci diyoruz. Daha önceki yazılarımda MailChimp ve İntercom‘un kullanıcılarını nasıl karşıladıklarını ve bunlardan neler öğrenebileceğimize bakmıştık. Bu yazıda da Pinterest’in yeni kullanıcıları nasıl karşılayacağına bakacağız.
Pinterest’e ilk olarak baktığımızda şu şekilde bir ekranla karşılaşıyoruz.
Pinterest karşılama sayfasında üye olma formu ile bizi karşılıyor. Birkaç kez sayfayı yenilerseniz, H1 metinin (örnekte “They used Pinterest to plan a dream trip” cümlesinin bulunduğu alan) ve görsellerin değiştiğini görüyoruz. Form’da email alanı aktif olarak geliyor. Parolayı tekrarlama istenmiyor. Üyelik sözleşmesi, gizlilik sözleşmesini onaylama konuları metin yazarlığındaki ince zeka ile kullanıcıya aksiyon aldırtmadan çözülmüş durumda. Bu hali ile Pinterest olabilecek en pürüzsüz üye olma deneyimini sunuyor.
Not 1: Zorunlu olmayan hiçbir bilgiyi kullanıcıdan istememeliyiz. En önemli amacımız olabilecek en hızlı ve pürüzsüz bir şekilde kullanıcıyı içeri almak.
Email ve parolamızı girdiğimizde üyeliğimizin ilk adımını atıyoruz ve şu ekrana geliyoruz.
Artık başlık kısmında “Last Step!” başlığını görüyoruz. Kullanıcının profili hakkında detay bilgileri bu aşamada almaya başlıyoruz. Pinterest’i iş olarak kullanacaklar için alt kısımda “Continue as a business” yönlendirmesi bulunuyor.
Not 2: Profil bilgilerini doldurmak için kullanıcıyı daha ilk adımda zorlamak anlamsız. Pinterest, diğer başarılı örnekler gibi bunu süreç içerisine yaymış. Gelecek ekranlarda bu konuda bunu ne kadar başarılı bir şekilde yaptığını göreceğiz.
Bilgilerimizi yazıp, devam ettiğimde ilk olarak bildirim uyarısını görüyorum.
Mac kullanıcıları bildirim izinini verdikleri durumda, Pinterest, tarayıcınız kapalı dahi olsa, online olduğunuz sürece, bildirimleri bilgisayarınıza ulaştırabiliyor. Pinterest’in bir sosyal ağ olduğunu düşünürsek, kullanıcılarını tekrar tekrar kazanmasında en önemli konulardan biri olan bildirimler olduğu için başarılı bir uygulama.
Bildirim izini sonrasında ilgi alanlarınızla ilgili ekrana ulaşıyoruz.
Detaylara geçmeden önce Pinterest’in üyelik sonrası ilk adımda neden sizi bu ekranla karşıladığına biraz bakalım. Pinterest görsel tabanlı bir sosyal ağ ve sunduğu en önemli değer önerisi “keşfetmek” üzerine kurulu. Bunun anlamı şu: Siz Pinterest’te keşfettiğiniz ne kadar ve ne ölçüde keşfederseniz, Pinterest o ölçüde başarılı.
Keşfetme deneyini sizin için en pürüzsüz hale nasıl getirebilir? Burada kullanılabilecek en temel iki değişken var. İlgi alanlar ve arkadaşlarınız (gelecek ekranda bulunuyor). İlgi alanlarınızı öğrenerek, sizin kolayca keşfetmenizi sağlıyor.
Not 3: Ürününüz neden var? Kullanıcılarınızın ürün içerisindeki akışını, ürününüzün var oluş nedenine göre optimize etmelisiniz. Eğer kullanıcı karşılama süreciniz, kullanıcı için var oluş amacınızı karşılamaya yetmiyorsa, birşeyleri yanlış yapıyorsunuz demektir.
Bu ekranda bakmamız gereken bir diğer nokta metinler. Metinler direkt olarak kullanıcı ile karşılıklı konuşma tadında yazılmış. Açıklama alanında bulunan daha sonrada ilgi alanlarını ekleyebilirsin cümlesi, kullanıcının zihninde oluşabilecek potansiyel bir soruyu hemen yanıtlıyor.
Siz ilgi alanlarınızı seçtikçe, alt kısımda bir ilerleme gerçekleşiyor. İlk 5 ilgi alanını seçtiğinizde “Follow” butonu aktif oluyor.
Not 4: Neden 5? Ürünlerde “AHA” anı dediğimiz bir an var. Bunun en bariz örneğini Twitter ile biliyoruz. Twitter’da bir kullanıcının etkileşimi ilk 30 kullanıcıyı takip ettiği anda radikal olarak arttığı keşfediyor. Bu elinizde yeterince veri olduğunda, kullanıcı davranışlarını incelediğinizde, istatiksel olarak fark yaratan değişikliğin bulunduğu alan. Büyük bir olasılıkla Pinterest’te kullanıcılarını incelediğinde iyi bir deneyim için optimum ilgi alanını 5 olarak bulduğu için burada bu şekilde bir uygulamaya gidiyor.
İlgi alanlarımızı takip ettiğimizde, Pinterest deneyimi için diğer ikinci önemli parametre olan “arkadaşlar” bölümüne geliyoruz.
İlgi alanlarından bağımsız olarak bu bölümde önemli bir fark olarak “Skip” butonunu görüyoruz.
Not 5: Pinterest değer önerisinde “keşfetmek” var fakat “arkadaşlar” yok. Bu yüzden süreç içerisinde keşfetmekle ilgili konuda Pinterest zorlayıcı olabiliyor. (İllaki ilk 5 ilgi alanını seç!) Arkadaşlarınızı bulmanız, onları Pinterest’te takip etmeniz keşfetme deneyiminizi iyileştirebilir. Ancak “olmazsa olmaz” bir konu değil. Ürün için olmazsa olmaz ve olursa daha iyi olurları net olarak bilmemiz gerekiyor.
Arkadaşlarımızı eklemek istediğimizde, Facebook ve Twitter ile giriş yaparak, kolayca izin verebiliyoruz.
Not 6: Bu artık internet için bir standart. Ürünün durumuna göre bu seçenekler arasına Gmail üzerinden kontaklara ulaşmakta eklenebilir.
Süreci atlamak istiyoruz. Bu durumda bir uyarı ile karşılaşıyoruz.
Not 7: Açıklama metininde yazan cümle çok önemli. Kullanıcı bu aşamayı atlarsa, kaçıracakları hakkında kullanıcı uyarılıyor. Değer önerisi, sosyal ağ dinamikleri göz önüne alınarak ortaya atılmış bir öneri.
Not 8: Kullanıcıdan arkadaşlarını eklemesi istendiği için uyarıda birincil aksiyon olarak “Go Back” butonunun öne çıkarılmış. Bir sayfada birden fazla aksiyon olduğu durumda sadece sizin için en önemli olan aksiyonu (görsel ve konumlandırma olarak) ön plana çıkarmalısınız.
Bu aşamadan sonra internet üzerinde kolay bir şekilde pinleme yapabilmenizi sağlayan eklentiyi görüyoruz.
Pin It butonu ile internet üzerinde gördüğünüz görselleri çok kolay bir şekilde pinleyebiliyorsunuz.
Not 9: Bu aşamada problemli olduğunu düşündüğüm iki nokta var.
– Kullanıcı email ve şifresini girdiğinden beri birçok aşamadan geçti. Kaç adım olduğu ve daha kaç adım kaldığı hakkında hiçbir bilgi yok. Yeni bir ekranla daha karşılaşıyor. Artık sıkılmaya ve ne zaman bitecek bu? diye sormaya başlayabilir.
– Pinterest’te temel deneyimle ilgili tüm bilgiler önceki ekranlarda verildi. Bu özellik sadece (yaklaşık olarak ortalama bir ürünün %1’ine karşılık gelen) içerik üreticilerinin ihtiyaç duyabileceği bir özellik. Bu aşamada göstermek başarılı bir uygulama olmadığını düşünüyorum.
Ne yapılabilirdi?
Bunun yerine daha sonraki ekranlarda sadece ipuçu mesajları yada email ile bu özellik kullanıcılara tanıtılabilirdi. Böylece kullanıcıların, bu özelliği kullanmaları sağlanabilirdi.
Bu ekranıda geçiyoruz ve sonunda dilediğimiz sayfaya ulaşıyoruz!
Not 10: Email aktivasyonu için mesajı görüyoruz. Pinterest dahi önce kullanıcıyı kazanıp, sonra onaylama sürecini gündeme alıyor. Bu fikri çalın! Lütfen, email onaylamasını sürecin en başına koymayı düşünmeyin, hayal etmeyin, bu konuda ısrar hiç etmeyin.
Not 11: Email kullanıcıya ulaşmamış yada kullanıcı girerken asdfg’li bir email girmiş olabilir. Email onayı konularında bu yüzden yeniden gönder ve farklı bir email adresi kullanmayı bir standart olarak ürünlerimizde kullanmamız gerekiyor.
Aktivasyon emailine baktığımızda bu görüntü ile karşılaşıyoruz. Metin yazarlığındaki kısa yaklaşım oldukça yerinde. Basit ve şık bir tasarım. Hesabımızı onaylıyoruz. Sonrasında;
bu ekranla karşılaşıyoruz. Zamanlama harika! Bu ekranla karşılaştığımda keşke yukarıdaki “Pin It” eklentisi de bu ekranla birleşseydi dedim.
Pinterest yeni kullanıcılarını karşılarken nelere dikkat ediyor?
– Tüm bilgileri aynı anda almak zorunda değiliz. Değişik ekranlara bilgi alma işlemini yayarak kullanıcı için daha pürüzsüz bir deneyim yaşatabiliriz.
– Ürünümüz neden var? Ürünümüzü var eden değer önerisi ne ise kullanıcının ona bir an önce ulaşmasını sağlamalıyız. Pinterest bu yüzden üyelik sonrası direkt olarak ilgi alanlarını seçme ve arkadaşlarını ekle ekranları ile bizi karşılıyor.
– Kullanıcıya yaptırmak istediğimiz aksiyonlar için doğru zamanlamayı seçmeliyiz. Hesabını onayladıktan sonra, mobil uygulamamızı indirir misiniz? Harika bir zamanlama! Pinterest’te ulaşmadan Pin It butonunu tarayıcına ekle yanlış bir zamanlama.
[…] Tüfekyapan, Pinterest onboarding sürecini anlatmış. Az sayıda bulunan nadir Türkçe kaynaklardan. […]