‘Growth Hacking‘ dediğimizde kulağa en çekici gelen kısmı genelde ‘hacking’ bölümü oluyor. Fakat hacking kavramını ne kadar iyi biliyoruz sorusuna net bir yanıt vermek zor. Zihnimize canlanan ya bilgisayar ekranı başında sürekli kod yazıp, bankaların sistemlerine giren, insanların şifrelerini çalan yazılım korsanları oluyor ya da (çok daha kötüsü) basit numaralarla internet üzerinde spam yapmak (otomatik yorum yapma araçlarından, takipçi kazanma araçlarına kadar) oluyor. Peki ‘hacking’ kavramından ne anlamamız gerekiyor? Bu yazıda bu soruya yanıt arayacağım.
Hackingin tanımına geçmeden önce, New Hacker’s Dictionary kitabının yazarı Eric Steven Raymond‘un yapmış olduğu ‘Hacker’ tanıma bir bakalım.
Hackers solve problems and build things, and they believe in freedom and voluntary mutual help. To be accepted as a hacker, you have to behave as though you have this kind of attitude yourself. And to behave as though you have the attitude, you have to really believe the attitude.
Hackerlar ve hacking sürecine araştırmalar yapan ve çalışan tek kişi elbette Eric Steven Raymond değil. Paul Graham‘da Hackers and Painters kitabı ile hacking sürecine ve hackerlara çok yakından inceliyor. Paul Graham’a göre hackerlar ile ressamların ortak özellikleri şu şekilde;
What hackers and painters have in common is that they’re both makers. Along with composers, architects, and writers, what hackers and painters are trying to do is make good things.
İki tanımda da dikkatimizi çeken önemli bir nokta var. Hackerlar ve hacking süreci; problem çözmek, bir şeyler inşa etmek ve yapmakla ilgili. Eğer bir üretim içerisinde değilsek, sistem ve akışların açıklarını kullanıyorsak, günün sonunda anlamlı bir çıktı üretemiyorsak, hacking sürecinden bahsedebilmemiz imkansız.
Bu anlamda, ilkel bir mantık çerçevesinde oluşturulan, otomatik tweet favorileme, botlar aracılığıyla link paylaşma/yorum yapma gibi tamamen spam olan, ne pazarlama ne de teknik açıdan hiçbir sağlıklı açıklaması bulunmayan aktiviteleri ‘hacking’ kapsamına alınması kesinlike asla düşünülemez.
Hacking sürecini biraz daha anlamak için geri dönersek eğer, sormamız gereken soru, normal bir üretim, problem çözme süreci ile hacking süreci arasındaki fark nedir? Ortalama bir mühendislik sürecini de kabaca probleme cevap olacak çözümü üretmek olarak tanımlayabiliriz. Hacking sürecini buradan ayıracak olan şey nedir?
Bu soruya cevap vermek için öncelikle Mattan Griffel‘in yapmış olduğu ‘hacker’ tanımına bir bakalım.
A hacker is someone who is more concerned with achieving an objective than following a prescribed process. In other words, hackers care more about what needs to get done than how it should get done. As a result, hackers often come up with innovative ways to get things done.
Burada ‘hacking’ süreciyle ilgili ne öğreniyoruz? Problemlere çözüm bulurken, yeni şeyler inşa ederken, hacking sürecinden bahsedebilmemiz için; standart ve kalıplaşmış süreçlerden bahsedebilmemiz imkansız. 3-5-7 adımda, adım adım to-do uygulayarak standart uygulamalar yapmayı bekliyorsanız, hacking süreci ne yazık ki hayal ettiğiniz gibi bir dünya değil. Hacking sürecinde, problemi iyi bir şekilde anlamanız ve çözüm için elinizdeki kaynaklarla nasıl cevap verebileceğiniz üzerine kendi özel çözümünüzü geliştirmeniz gerekiyor.
Bu noktaya kadar elimizde hackingle ilgili iki temel kavram var. İlki hackingin bir çözüm ve üretim süreciyle ilgili olduğu, ikincisi ise hackingi herhangi bir üretim ve çözüm sürecinden ayıran şeyin, hacking sürecinin standart ve kendini tekrar eden bir prosedür olmadığı; problemlere, kaynaklarla birlikte inovatif çözümler geliştirmek anlamına geldiği. Peki hepsi bu kadar mı? Hayır. Üzerinde durmamız gereken önemli bir nokta daha var.
Problem çözmeden bahsettiğimiz zaman, problemin ne olduğu konusuda oldukça önemli bir konu haline geliyor. Paul Graham’ın Great Hackers başlıklı makalesinde, üzerinde durmamız gereken mükemmel bir bölüm var.
The hard part isn’t solving problems, but deciding what problems to solve!
Waze’in kurucusu Uri Levine’nin ‘Fall in love with the problem not the solution!‘ ilkesi aslında tam olarak aynı noktadan besleniyor. Çözüm sürecine başlayabilmek için öncelikle problemin net olarak ne olduğunu tanımlamamız gerekiyor. Problem ve çözümü bir birinden steril olarak ayırıp, farklı iki dünya olarak değerlendirmemiz, sen problemleri bul, sen de çözümleri bul diyebilmemiz imkansız.
Kısaca özetlemek gerekirse, ‘hacking’ kavramını duyduğumuzda zihnimizde canlanması gereken üç temel fikir var. Bunlardan ilk hackingin bir çözüm ve üretim süreci olduğu. Sistem ve açıklardan yararlanmak, korsanlık yapmak, spam yapmaya teknik olarak ‘hacking’ diyemeyiz. İkinci konumuz, bir çözüm ve üretim sürecine hacking diyebilmemiz için bu süreçte, standardize edilmiş, kendini tekrar eden adımların olmaması, problem özelinde düşünerek, kaynaklarla geliştirilmiş inovatif bir çözüm olması gerekiyor. Son olarak düşünmemiz gereken konu ise başarılı bir hacking sürecinin sadece geliştirilen başarılı çözümle değil, tespit edilen doğru problemle ilgili olduğu, problem tespit sürecinin, hacking sürecinin en temel başlangıcı olduğudur.
Daha fazla bilgi sahibi olmak isteyenlere önerebileceğim kaynaklar şu şekilde;
1. Gerçek Çözüm vs Sahte Çözüm
5. Hackers and Painters kitabı
[…] kafa karışıklığı olan konusu growth hacking. Konu büyüme ve hacking (doğru anlamı için bu yazıyı okumalısınız) olduğundan zihinler çok kolay karışabiliyor. (Bu kafa karışıklığı biraz […]
[…] okuyabilirsiniz. “Hacking” kavramının gerçek anlamını öğrenmek için ise Hacking Ne Anlama Geliyor? Hacking’ten Ne Anlamalıyız? yazımı […]